7 Eylül 2007 Cuma

Tarkan ve Yılan Hikayesine Dönen Albümleri

Bu yaz da yeni bir Tarkan albümü beklentisiyle geldi ve geçiyor. Çıkış tarihi birer ay ertelene ertelene ağustosun ortasını bulduk ancak net bir tarih ortaya atılmış değil. Peki neden böyle oluyor? Neden her Tarkan albümünün çıkışı bir yılan hikayesine dönüyor? Neden sürekli albümleriyle ilgili tutarsız bilgiler gazete köşelerini süslüyor?

Aslına bakarsanız bana göre bu çıkış tarihlerinin sürekli ertelenmesinin altında Tarkan'ın işi konusundaki titizliği yatıyor. Bu elbette çok iyi bir şey ancak hayranlarını sürekli tarih konusunda hayal kırıklığına uğratmak yerine "Albüm hazırlanıyor, bittiğinde herkesin haberi olacak" gibi bir belirsiz ifade kullanabilir. Nisan, Mayıs, Haziran, Temmuz diye her bir beyanatta çıkış tarihini birer ay ileri atıp da bu işi yılan hikayesine döndürmenin manası nedir? Dediğim gibi sonuç olarak Tarkan'ın albümlerinin yılan hikayesine dönmesinde Tarkan'ın bir artısı bir de eksisi yatıyor.

Artı o eksiyi kapatır mı derseniz... Bence kapatır, çünkü Tarkan bugüne kadar sevenlerini tatmin eden çalışmalar ortaya koymuştur ve kim ne derse desin her zaman işin ehli insanlarla çalışmıştır. En önemlisi gerek konserlerinde gerek albümlerinde gösterdiği titizlik ve mükemmelliyetçilik ile yaptığı işe ve dinleyicilerine saygısını kanıtlamıştır. O asıl bu yüzden erişilmezdir. Star gibi yaşadığıı, korumalarla gezdiği için değil... Zaten kendilerine "süperstar", "diva", "hiperstar" gibi ünvanları uygun görüp, bunları insanlara dikte eden diğer "star"lardan farklı olarak o "megastar", "dünya starı" gibi ünvanları kendisi belirlememiştir, insanlar ona yakıştırmışlardır. O zaman kabul etmek gerekir ki Tarkan diğerlerinden farklıdır. Tam 15 yıldır tüm kampanyalara rağmen bir numaradan kimse onu indiremediyse, yaptığı işler hiçbir darbeye yenik düşmeyecek kadar benimsenmiş demektir.

Hatırlayacaksınız, İngilizce albümde de aynı şey olmuştu. Çıktı çıkacak derken 10 yıl geçmişti, artık büyük bir çoğunluk böyle bir albümün varlığından, hazırlandığından bile şüphe eder olmuştu. Ancak 10 yılın ardından bence çok da başarılı olan ama büyük bir özgüvensizlik içinde, "nasıl olsa bizim şarkıcımız tutmaz" mantığıyla yine sadece biz Türkler tarafından acımasızca yerden yere vurulan o albüm çıktı. Evet, şirket yanlıştı dolayısıyla promosyon namına bir şey yoktu ortada ancak neticede ortada güzel 15 şarkıdan oluşan bir İngilizce pop albümü vardı, Tarkan yine bu işin ehli olan insanlarla çalışarak güzel bir ürün ortaya koymuştu. Şimdi ise bu albümün aranjeleri yenilenerek ABD baskısı hazırlanıyormuş, sürpriz isimlerle düetler varmış. Şimdilik bu kez doğru insanlar ve şirketlerle çalışarak başarılı olmasını dileyerek İngilizce albüm bahsini kapatıyorum.

Ve gelelim Türkçe albüme... Gazetelerde aylardır tutarsız bir sürü haber okuyoruz. Albümdeki şarkı sayısı bir 12 oluyor bir 14. Sezen Aksu'dan aldığı şarkı sayısı 3 iken, 2'ye ve hatta 1'e kadar düşüyor. Tarih sürekli erteleniyor. Bütün bu karışıklıkların arasında Tarkan'dan ısrarla net bir haber gelmiyor. Şimdilik kesin olan, albümün klasik Tarkan tarzında olmadığı (ve muhtemelen Kır Zincirlerini tarzı şarkıların ağırlıkta olacağı), Sezen Aksu'nun en az bir adet bestesinin bulunacağı ve Ozan Çolakoğlu'nu yine aranjör koltuğunda göreceğimiz. Bunun dışındaki her şey şimdilik muallakta. Umarım en kısa zamanda albümle veya albümle ilgili çok net haberlerle karşılaşırız.

Hiç yorum yok: